Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC Başbakanı Ersin Tatar ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni siyasi ve ekonomik olarak küresel sistemin eşit ve onurlu bir üyesi hâline getirene kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Başbakanı Ersin Tatar Cumhurbaşkanlığı Külliyesindeki görüşmeleri sonrasında ortak basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Başbakanı Tatar, "KKTC Su Temin Projesi Boru Hattı Onarımını Müteakip Su Verme Merasimi"ne de video konferansla bağlandı.
KKTC Başbakanı Tatar ile görüşmelerinde, KKTC'de pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce bir durum değerlendirmesi yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin, demokratik olgunluğunu birçok kez kanıtlamış olan Kıbrıs Türk halkı için hayırlara vesile olmasını diledi.
“DOĞU AKDENİZ'DE TÜRKİYE VE KKTC'NİN İÇİNDE OLMADIĞI HİÇBİR SENARYONUN BAŞARI ŞANSI YOKTUR”
KKTC’de Türkiye’nin, desteğiyle gerçekleştirilen projelerin de görüşmede ele alındığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesiyle ilgili son gelişmelerin de gündeme geldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem Kıbrıs meselesindeki ilkeli duruşu hem de Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Türk'ünün hak ve çıkarlarına kararlılıkla sahip çıktığı için KKTC Başbakanı Tatar'ı tebrik etti.
KKTC Başbakanı Tatar'dan Kovid-19 salgınıyla mücadele ve salgının Kuzey Kıbrıs ekonomisine etkileri hakkında bilgi aldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC hükûmetini salgına karşı yürüttüğü başarılı mücadele nedeniyle kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin bugüne kadar Kıbrıs Türkü'nün hak ve çıkarlarını, kendi hak ve çıkarlarından ayrı tutmadığını tüm dünyaya gösterdiğini belirterek, Kıbrıs Türk'ünün huzur ve refahı için hiçbir fedakârlıktan kaçınılmayacağını, bundan kimsenin şüphesi olmaması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim için Doğu Akdeniz meselesinin iki boyutu vardır, bunlardan birincisi Türkiye'nin kıta sahanlığındaki haklarının korunmasıdır, ikincisi de Kıbrıs Türk halkının adanın etrafındaki doğal kaynaklarla ilgili hak ve çıkarlarının garanti edilmesidir” diye konuştu.
Türkiye'nin Akdeniz'deki faaliyetlerine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Millî sondaj ve sismik araştırma gemilerimiz kendi kıta sahanlığımızın yanı sıra KKTC ruhsat sahalarında da faaliyetlerini sürdürüyor. İnşallah Karadeniz'de keşfettiğimiz doğal gazı Doğu Akdeniz'de de bulacağız. Bunu başardığımız zaman da tüm dünya bölgeye barış, istikrar ve refahın geldiğini görecek. Her zaman söylüyoruz, Doğu Akdeniz'de Türkiye ve KKTC'nin içinde olmadığı hiçbir senaryonun başarı şansı yoktur. Önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi planlanan Doğu Akdeniz Konferansı'nda da Kıbrıs Türk’ü mutlaka hak ettiği şekilde temsil edilmelidir. Son yapılan Avrupa Birliği zirvesinde Kıbrıs Türk halkının yine yok sayıldığını gördük. Kapalı kapılar ardında Kıbrıs Türklerinin hakkını teslim edenler, iş icraata geldiğinde ellerini taşın altına koymaktan kaçınıyor. Garantileri çağdışı bulunanlara vereceğimiz en iyi cevap, böyle bir zihniyete 21. Yüzyıl'da yer olmadığıdır. Türkiye bu adaletsizliğin sürmesine izin vermeyecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Rum tarafının zihniyetinin 2004'ten bu yana hiç değişmediğine dikkati çekerek, “Onların tek derdi Kıbrıs Türklerinin haklarını çiğneyerek kurdukları sahte devlette Kıbrıs Türklerini azınlık hâline getirmektir. Kıbrıs Türkü buna asla razı olmayacaktır. Türk Milleti de Kıbrıs Türk'ünü bu eşit egemenlik mücadelesinde hiçbir zaman yalnız bırakmamıştır, bundan sonra da bırakmayacaktır” dedi.
“KKTC SU TEMİN PROJESİ’Nİ 2015 YILINDA TAMAMLAYARAK HİZMETE SUNDUK”
Kıbrıs'ta su konusunun çok önemli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs'ı Anadolu'dan gelen suyla buluşturan boru hattının yeniden faaliyete geçmesinden büyük memnuniyet duyduklarını dile getirdi.
KKTC’ye Anadolu’dan su taşıma projesinin kararını Başbakanlığı döneminde verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, suyun KKTC’ye ulaşmasında yılmadan durmadan çalışan Kalyon Grup’a teşekkürlerini iletti.
“Biz 'su hayattır, medeniyettir, azizdir' diyen bir anlayışla adanın su sorununun çözümü için kolları sıvadık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye'de pek çok hayali gerçekleştiren bir hükûmet olarak Kıbrıs'ın bu sıkıntısını çözmek de hamdolsun bize nasip oldu. KKTC Su Temin Projesi’ni 2015 yılında tamamlayarak hizmete sunduk. Bu proje 80 kilometreyi aşkın uzunluğu, deniz yüzeyinden 250 metre derine inen 1 metre 60 santim çapındaki borularıyla kendi alanında başlı başına bir mühendislik harikasıdır” açıklamasında bulundu.
Dünyada ilk defa uygulanan askıda borulu sistemle Anamur'da inşa ettikleri Alaköprü Barajı'ndan alınan suyu KKTC'deki Geçitköy Barajı'na aktardıklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece Anadolu topraklarından doğup Akdeniz'e dökülen Dragon Çayı'nın yıllık 75 milyon metreküplük suyunu Kıbrıs adasındaki kardeşlerimizin istifadesine sunmuş olduk” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anamur'dan Girne'ye uzanan bu projeyi ekonomik değerlerinin ötesinde barış, refah ve huzur içinde aydınlık bir gelecek tasavvuru olarak gördüğünün altını çizerek bugün boru hattından adaya yeniden su verilmeye başlanacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, projenin sulama bölümüyle ilgili yatırımların da sürdüğünü, amacın 71 bin 540 dekar alanı sulamaya açarak KKTC ekonomisine yılda 127 milyon lira ilave katkı sağlamak olduğunu kaydetti.
Güzelyurt ve Lefke ile civar yerleşim yerlerinin atık su, yağmur suyu, içme suyu hatlarının bir kısmının projelerinin hazırlandığını, bir kısmının ihale çalışmalarının yürütüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, atık su geri kazanımı ile daha fazla toprağın sulanacağını aktardı.
Bölgesinin ve dünyanın yükselen yıldızı olan Türkiye’nin hedeflerine ulaştıkça Kıbrıs Türklerinin uzun zamandır maruz kaldıkları haksızlıkları da telafi edeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni siyasi ve ekonomik olarak küresel sistemin eşit ve onurlu bir üyesi hâline getirene kadar mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından KKTC Tarım Bakanı Dursun Oğuz ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin hazır bulunduğu tören alanına bağlanarak, proje hakkında bakanlardan bilgi aldı.
“MARAŞ’IN KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ TOPRAĞI OLDUĞU TARTIŞMASIZ BİR GERÇEKTİR”
Açıklamalarına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kapalı Maraş bölgesinin yeniden kullanıma açılmasının Kıbrıslılar için ne anlama geldiğini çok iyi bildiğine vurgu yaparak şöyle devam etti: “Kıbrıs Türklerinin adadaki beş asırlık varlığını ortadan kaldırmaya yönelik saldırıların arttığı bir dönemde bu gelişmenin yaşanmış olması ayrıca anlamlıdır. Biliyoruz birçok yerleri rahatsız edecektir, ama şunu da birilerinin bilmesi gerekir ki; bugüne kadar hep Kıbrıs’taki Türkler sabretti, biz sabrettik ve bu sabrın karşılığını ne yazık ki alamadık. Annan Planı dediğimiz zaman bizzat Annan Planı’nın içinde olduk. Bürgenstock Süreci’ni çok iyi bilirim ve Bürgenstock Süreci’nden sonra da Kuzey Kıbrıs’ta ve Kıbrıs’ta yapılan referandum neticesinde yüzde 65 Kuzey Kıbrıs bu referanduma evet derken, Güney yüzde 75 hayır dedi ve yüzde 75 hayır diyen Güney, Avrupa Birliği’ne alındı, ama Kuzey Kıbrıs o dönemde de yine Avrupa Birliği’ne alınmadı. Süreci götüren o zamanlar Annan’dı. Ve tabii şimdi Annan yok, ama hayatta olanlar da ne yazık ki Annan’ın bıraktığı o mirasa sahip çıkmadılar, verilen sözlere sahip çıkmadılar.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin önemli kriz alanlarından biri olan Kıbrıs meselesinin 1963 yılından bu yana çözüm beklediğinin altını çizerek, “Yarım asırdan fazla süredir aralıklarla gerçekleştirilen müzakereler her seferinde Rum tarafının ve Yunanistan’ın oyunbozanlığı sebebiyle sonuç vermemiştir, şu anda da öyle. İşte 1963, işte 2020. Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin kabulüyle ilgili hâlâ evet dediler mi? Bakın bu kadar fasıl açılması bekleniyor, açtılar mı? Hayır, açmadılar. Hep oyalama oyalama oyalama” değerlendirmesinde bulundu.
Çözümsüzlüğün bedelinin Kıbrıs Türk’üne ödetilmek istendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Kıbrıs Adası’nın en nadide semtlerinden biri olan Maraş da bu çözümsüzlüğün bir parçası olarak kapalı kalmıştır. En son 2017 yılında yapılan çok taraflı görüşmelerin ardından artık Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm ihtimalinin kalmadığı açıkça görülmüştür. Bunun üzerine hep birlikte Kıbrıs’ın geleceğini hayaller yerine somut gerçekler üzerine inşa etme kararı aldık. Sizin de belirttiğiniz gibi Maraş’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprağı olduğu tartışmasız bir gerçektir. Buradaki tasarruf hakkı da Kıbrıs Türk makamlarına aittir. Bu hakikat ışığında hazırladığınız yol haritası çerçevesinde Maraş’ın güzel sahil şeridini halkınızın ifadesine sunma kararınızı sonuna kadar destekliyoruz.”
“KKTC GÜÇLENDİKÇE KENDİSİNE UYGULANAN AMBARGO ZİNCİRLERİ DE BİRER BİRER KIRILMAYA BAŞLAYACAKTIR”
Bir zamanlar tüm Doğu Akdeniz’in en gözde tatil beldesi olan Maraş’ın yeniden eski güzel günlerine döneceğine inandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlk adım olarak Kıbrıs Türk halkının Perşembe sabahından itibaren Maraş’ın sahil şeridinden faydalanmak üzere kapalı bölgeye girebilecek olmasından memnuniyet duyuyoruz. Kullanıma açılan bölgede hiçbir özel mülk bulunmaması sebebiyle herhangi bir mağduriyete yol açılmayacağı için karşı tarafın itirazları şimdiden boşa çıkmıştır. Mülkiyet haklarına saygı gösterilerek yürütülen çalışmaların bir an önce sonuçlandırılarak Maraş’ın bütünüyle kullanıma açılmasını temenni ediyoruz. Bu konuda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti makamlarına her türlü desteği vermeye hazırız” açıklamasında bulundu.
Maraş’ın bölgenin gözde bir turizm merkezi hâline dönüşmesinin KKTC ekonomisini şaha kaldıracak bir fırsat olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgede hâlen süren doğal gaz ve petrol arama faaliyetlerinden de her an müjdeli haberler alabiliriz. Su boru hattıyla birlikte değerlendirdiğimizde enerji, tarım ve turizm sektörlerinden sağlanan gelirlerinin önümüzdeki dönemde katlanarak artacağını söyleyebiliriz” dedi.
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti büyüdükçe, zenginleştikçe, güçlendikçe kendisine uygulanan ambargo zincirleri de birer birer kırılmaya başlayacaktır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin siyasi, diplomatik ve askerî gücünün de desteğiyle Kıbrıs’ta artık eskilerin zor oyunu bozar dediği yere doğru gidiyoruz. Başbakan Sayın Tatar’ın tüm bu konularda ortaya koyduğu güçlü irade, Kıbrıs Türklerinin aydınlık ve müreffeh geleceği için önemli bir fırsattır. Bir kez daha Maraş’ın açılması kararının Kıbrıs Türk halkına hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
KKTC BAŞBAKANI TATAR: “MARAŞ TARTIŞMASIZ BİR ŞEKİLDE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ SINIRLARI İÇERİSİNDEDİR”
KKTC Başbakanı Ersin Tatar, de söz konusu proje için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve emeği geçen tüm kurum ve yöneticilere teşekkür ederek, “Asrın projesi, muhteşem bir proje. Ve gerçekten Kıbrıslı Türklerin gurur duyduğu ve dolayısıyla anavatan Türkiye'ye her vesileyle teşekkür ettiği muhteşem bir projeydi bu proje” ifadesini kullandı.
KKTC Başbakanı Tatar, paylaşmak istedikleri diğer bir mutluluğun Kapalı Maraş'ın yeniden açılmasıyla ilgili bir gelişme olduğunu belirterek “Bilindiği gibi Maraş tartışmasız bir şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti toprağıdır. Tartışmasız bir şekilde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sınırları içerisindedir. Barış harekâtımızın ardından uluslararası toplum tarafından Kıbrıs meselesinin bütünü gibi Maraş da âdeta kendi kaderine terk edilmiştir” diye konuştu.
1980 ve1990'lı yıllarda bu konunun defalarca masaya getirilmiş olmasına rağmen Rum kesiminin karşı çıkması sebebiyle neticeye kavuşturulamamış olduğunu aktaran KKTC Başbakanı Tatar, şöyle devam etti: “Özellikle 1994 yılındaki Güven Artırıcı Önlemler Paketi ve 2004 yılındaki Annan Planı bu konuda çok önemli fırsatlardı. Ancak Rum tarafı barış ve refahı hiçbir zaman tüm süreçlerde olduğu gibi bu planda da çökertmişti. Bu çözümsüzlük dayatmasını artık kabul edemiyoruz. Biz 2019 yılında hükûmete geldiğimizde hükûmet ortağım ve aynı zamanda Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ile birlikte halkımıza verdiğimiz sözlerden biri de Maraş'ın tekrar açılmasıydı.”
KKTC Başbakanı Tatar, hazırladıkları yol haritası doğrultusunda çalışmaları bir aşamaya getirdiklerini ve ilk somut adımı attıklarını anlatarak, “Kendi toprağımızın kamuya ait olan sahil ve demokrasi caddeleri ile kıyı bölgesini halkımızın istifadesine sunmak üzere fiilen çalışmalarımızı başlatıyoruz” dedi.
Âdeta hayalet bir şehre dönüşen Maraş'a böylece ilk can suyunu verdiklerinin altını çizen KKTC Başbakanı Tatar, “İnşallah perşembe günü sabah saatlerinde halkımızın Maraş sahilinden istifade etmeye hep birlikte başlayacağız” şeklinde konuştu.
Maraş'ın canlanmasının Gazimağusa'nın gelişmesine de katkı sağlayacağını aktaran KKTC Başbakanı Tatar, şunları kaydetti: “Maraş meselesini her türlü siyasi rekabetin ve tartışmanın üzerinde millî bir dava olarak görüyoruz. Bunun için Kıbrıs'taki tüm siyasi partileri ve sivil toplum kuruluşlarını bu millî davaya sahip çıkmaya davet ediyorum. Bunun yanında taşınmaz mal konusunu, 1974 öncesi hak sahiplerinin yeniden evlerine, iş yerlerine kavuşmasını temin edecek faaliyetleri de sürdürmektedir. AİHM kararları da elbette dikkate alınmaktadır. Sizin de desteğinizle âdeta kalıcı barış ve huzurun tesisi yönünde önemli bir adım olarak gördüğüm Maraş meselesinde yeni bir safhaya geçiyoruz. Maraş'ta attığımız bu geri dönülmez adımın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne, tüm hemşerilerimize, Ada'nın tamamına hayırlı olmasını diliyor ve hepinize bir kez daha teşekkür ediyorum.”
YORUMLAR