Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi tanıtım toplantısına katıldı

Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “Ata Tohumu Projesi, tarımı millî bağımsızlığımızın anahtarı olarak gördüğümüzün ifadesidir. Ülkemizin potansiyelinde dünyanın en önde gelen tohum üreticisi olmak var. Umudum odur ki kısa bir zamanda Türkiye'de inşallah yerli üretimden başka bir şey görmeyeceğiz” dedi.

Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi tanıtım toplantısına katıldı

Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “Ata Tohumu Projesi, tarımı millî bağımsızlığımızın anahtarı olarak gördüğümüzün ifadesidir. Ülkemizin potansiyelinde dünyanın en önde gelen tohum üreticisi olmak var. Umudum odur ki kısa bir zamanda Türkiye'de inşallah yerli üretimden başka bir şey görmeyeceğiz” dedi.

Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi tanıtım toplantısına katıldı
05 Eylül 2019 - 03:25

Emine Erdoğan, Ata Tohumu Projesi’nin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “Ata Tohumu Projesi, tarımı millî bağımsızlığımızın anahtarı olarak gördüğümüzün ifadesidir. Ülkemizin potansiyelinde dünyanın en önde gelen tohum üreticisi olmak var. Umudum odur ki kısa bir zamanda Türkiye'de inşallah yerli üretimden başka bir şey görmeyeceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, himayesinde başlatılan ve Tarım ve Orman Bakanlığınca yürütülen "Ata Tohumu Projesi" tanıtım toplantısına katıldı.

Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğünün (TİGEM) Polatlı Tarım İşletmesi'nde düzenlenen, "Mirasımız Ata Tohum" tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Emine Erdoğan, projeyi 2017 yılında başlattıklarını hatırlatarak, o günden bugüne proje kapsamında yerel tohum buluşmaları gerçekleştirdiklerini anlattı.

Bu buluşmalarda çiftçilerin hazine sandıklarını açtıklarını dile getiren Emine Erdoğan, “Bu toprağın mirasının gelecek nesillere aktarılması için tohumlarını devletimize emanet ettiler. Büyük bir mutlulukla söylemek isterim ki, kısa sürede binden fazla tohum çeşidi bağışlandı. TİGEM aracılığı ile tohumlar kayıt altına alındı ve gen bankalarında muhafaza edildi” diye konuştu.

“ANILARIMIZDA DAHİ YOK OLMAYA BAŞLAYAN TATLAR VE KOKULAR BUNDAN SONRA NOSTALJİ OLMAYACAK”

Bakanlığın, bu tohumları gen bankasında çoğalttığına ve fide hâline getirip tekrar toprakla buluşturduğuna da dikkati çeken Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Ata tohumlarımızdan ilk etapta 60 ton ürün elde ettik. Kandıra'nın sivri biberinden Samsun'un köy salatalığına, Çorum'un on dilim kavunundan Ayaş'ın beyaz bodur domatesine kadar 11 çeşit ürün mağazalarda satışa sunuldu. Bu sayede, anılarımızda dahi yok olmaya başlayan tatlar ve kokular bundan sonra nostalji olmayacak, inşallah yaşamaya devam edecek. Besinlerimiz, içeriği açısından zengin, özgün tadında ve kokusunda, seneler önce neyse şimdi de o şekilde soframıza gelecek."

Emine Erdoğan, tarımın ülkelerin en büyük gücü olduğunu belirterek, Anadolu'nun bereketli topraklarının "buğdayın ana vatanı" olduğuna işaret etti. Tarımın, Anadolu'da 8 bin yıldan fazla zamandır yapıldığını ve bir anlamda tarımın beşiği konumunda olduğunu belirten Erdoğan, “Tarıma olan ihtiyaç gelecekte çok daha fazla karşımıza çıkacak. Dolayısıyla bugün attığımız adımlar geleceğimize sahip çıkmak ve çocuklarımızı kimseye muhtaç etmemek anlamına geliyor.” diye konuştu.

“GÜNÜMÜZDE YAKLAŞIK 800 MİLYON İNSAN YETERSİZ BESLENİYOR”

Küresel gıda sistemlerinin dünya nüfusuna sürdürülebilir şekilde besleyici gıda sunamadığına dikkati çeken Emine Erdoğan, şöyle devam etti: "Günümüzde yaklaşık 800 milyon insan yetersiz besleniyor. Yüksek tansiyondan kansere kadar birçok hastalığın çıkış noktası beslenme alışkanlıklarımızdır. Dolayısıyla ata tohumlarımızla yapacağımız yerli üretimin, sofralarımızdaki tehlikeyi de bertaraf edeceğine inanıyorum."

Dünya nüfusunun 2050 yılında 9,7 milyar kişiye ulaşmasının beklendiğine dikkati çeken Emine Erdoğan, "Gelecekte kendi tarımını yapamayan ülkeler dünyanın açlık noktaları olmaya mahkûm olacaklar. Savaşlar, iklim krizi, kıtlık ve doğal afetler gibi dünyanın yaşadığı buhranlar karşısında varlıklarını en iyi koruyabilen ülkeler, tarımda bağımsızlığa kavuşmuş ülkeler olacak. Yani tohum demek, bir anlamda yaşam sigortası demektir. O yüzden tarımı çok daha geniş anlamıyla düşünmek ve ele almak zorundayız. Ata Tohumu Projesi, tarımı millî bağımsızlığımızın anahtarı olarak gördüğümüzün de ifadesidir. Ülkemizin potansiyelinde dünyanın en önde gelen tohum üreticisi olmak var. Umudum odur ki kısa bir zamanda Türkiye'de inşallah yerli üretimden başka bir şey görmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“TOPRAKLA ARAMIZDA OLUŞAN MESAFEYİ KALDIRMALIYIZ”

Ata tohumlarının muhafazası kadar, bu alanda insan kaynağının devamlılığının da önemine işaret eden Emine Erdoğan, "Kariyer denildiğinde, sadece plazaların anlaşıldığı bir çağdayız. Maalesef günümüzde özellikle gençler arasında masa başı bir iş sahibi olmak, statü elde etmek olarak düşünülüyor. Tarımsal üretim hangi gencimizin gelecek hayalini süslüyor? Demek ki burada bir şeyi yanlış yapıyoruz. Bu yanlışı düzeltmek için tarımdaki büyük potansiyeli doğru bir şekilde anlatmalıyız. Gençlerin tarım sektöründen ümitvar olmalarını sağlamalıyız. Toprakla aramızda oluşan bu mesafeyi kaldırmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

Program sonunda Emine Erdoğan, projeye emeği geçenlere ve tohum bağışçıları Cemali Koro, Hazel Güçen, Halil Halaç, Ferdi Tercanoğlu'na plaket takdim etti.

Emine Erdoğan, program öncesinde ata tohumlarının ekildiği TİGEM'deki bahçeyi gezdi. Bahçeye gelişinde tohumları getiren çiftçilerle de selamlaşan Emine Erdoğan, bahçede yetişen ürünlerle ilgili de Işıkgece'den bilgi aldı. Daha sonra ata tohumları ve tohumların ürünlerinin sergilendiği stantları gezen Emine Erdoğan, buradaki ürünler hakkında da bilgi edindi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
sanalbasin.com üyesidir