“Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk’ü Anma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda hangi yatırım yapılması gerekiyorsa yapmayı, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı, kiminle mücadele edilmesi gerekiyorsa mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

“Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı sürdüreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk’ü Anma Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda hangi yatırım yapılması gerekiyorsa yapmayı, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı, kiminle mücadele edilmesi gerekiyorsa mücadele etmeyi sürdüreceğiz” dedi.

“Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı sürdüreceğiz”
12 Kasım 2021 - 09:09

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından düzenlenen 10 Kasım Atatürk’ü Anma Töreni’ne katıldı. Tarihî CSO Konser Salonu’nda düzenlenen anma programında Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

 

 

Konuşmasına kendisini dinleyenleri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstiklal Mücadelesi'nin Başkomutanı, Cumhuriyet'in banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ebediyete irtihalinin 83. yılında hürmetle, rahmetle yâd etti. Malazgirt Zaferi'nden bu yana bu toprakların vatan olması için mücadele eden, gözlerini kırpmadan canlarını veren tüm şehitlere, gazilere, kahramanlara Allah'tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurucu kadro başta olmak üzere, TBMM'nin toplandığı ilk günden bugüne kadar Cumhuriyet'in ayakta kalması, gelişmesi, büyümesi için gayret gösteren herkese şükranlarını sundu.

“CUMHURİYET'İ YAŞATMAK VE BÜYÜTMEK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ”

Hâlen sınır boylarında vatan nöbeti bekleyen askerlerden, ekmek teknesi başında ter döken esnafa ve işçiye, toprağını eken çiftçiye, fabrikasında üretim yapan girişimciye, kamuda görev yapan insana kadar büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası için çalışan herkese müteşekkir olduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Amacımız, Cumhuriyet'imizin kuruluşunun 100. yılında ülkemizi ecdadımızın mirasına layık ve milletimizin hayallerine uygun bir seviyeye çıkarmaktır. Bunun için eğitimden sağlığa, güvenlikten teknolojiye kadar her alanda kurduğumuz sağlam altyapı üzerinde, siyasi ve ekonomik gücü ile dünyanın birinci liginde iddia sahibi bir Türkiye inşa etmenin gayreti içindeyiz. İlhamımızı Malazgirt'ten, İznik'te atılan ilk temelden, Söğüt'te dikilen ulu çınardan, İstanbul'un fethinden, Çanakkale destanı, İstiklal Harbi'mizden alarak aydınlık geleceğimize doğru yürüyoruz. Küresel krizlerin üstesinden başarıyla gelen, hangi engelle karşılaşırsa karşılaşsın mücadeleden vazgeçmeyen bir ülke olarak her geçen gün hedeflerimize biraz daha yaklaşıyoruz. Hem devraldığımız birikime sahip çıkarak hem de bugüne kadar yapılanları 5'e, 10'a katlayarak yeni hizmetlerle Cumhuriyet'i yaşatmak ve büyütmek için gece gündüz çalışıyoruz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının gerçekleştiği Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın eski binası ve hemen yanı başındaki yeni binasının bu anlayışın somut örnekleri olduğunu dile getirdi.

İstanbul'daki Atatürk Kültür Merkezi'nin eski ve yeni binalarının da Türkiye'nin nereden nereye geldiğinin sembolü olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı anlayışla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'nu Kavaklıdere'deki eski binasından gelecek yılsonunda Beytepe'deki yeni yerine taşıyarak bir başka sembolik adımı daha atmış olacaklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın eski binasının restorasyonu ile kurumun yeni binasının, Ankara'ya ve Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

“ATATÜRK, ANADOLU'YA GEÇEREK MİLLÎ MÜCADELE'Yİ BAŞLATMAKTAN BAŞKA ÇARE KALMADIĞINI GÖRDÜ”

"Atatürk'ü anmak elbette önemlidir ama asıl olan Atatürk'ü verdiği mücadelenin izini sürerek gerisindeki sebepleri doğru şekilde tespit ederek anlamaktır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Ülkemizde dillerinden Atatürk'ün ismini düşürmeyen ama onu anlama konusunda en küçük gayret de göstermeyen bir kesim hep olagelmiştir. Bugün sizlerle Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlik hayatı boyunca görevde bulunduğu yerler ile ülkemizin son dönemde faaliyetlerini yoğunlaştırdığı yerlerin şöyle bir karşılaştırmasını yapmak istiyorum. Mustafa Kemal akademideki eğitimi sonrasında yüzbaşı rütbesiyle 1905'te Suriye Şam'daki 5. Ordu'da göreve başladı. 1907'de Makedonya'daki 3. Ordu'ya tayin olduktan sonra hemen ardından 1908'de Libya Trablus'taki ilk görevine gitti. Hatta 1909'daki İttihat Terakki Kongresi'ne Trablus delegesi olarak katıldı. Büyük savaş öncesi Avrupa'da tespitlerde bulunmak üzere, bazıları derler ki 'Hiç yurt dışına çıkmadı.' Ben, yurt dışına çıktığını söylüyorum. 1910 yılında Fransa, İsviçre, Belçika ve Hollanda'yı kapsayan bir gezi yaptı. İtalyanların Libya'ya saldırması üzerine 1911 yılında binbaşı rütbesi ile tekrar Trablus'a giderek 1912 Ekim'ine kadar süren gözünden ve kolundan yaralandığı tarihî bir mücadeleyi yürüttü."

Atatürk'ün Birinci Dünya Savaşı'nın arifesinde yarbay rütbesi ile bulunduğu Sofya'dan Tekirdağ'da yeni oluşturulan 19. Tümen Komutanlığı'na atandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından başında bulunduğu 57. Alay ile destan yazdığı Çanakkale'ye geçtiğini kaydetti. Çanakkale'de çeşitli görevler üstlenen ve göğsündeki saate isabet eden şarapnel ile yaralandıktan sonra 1915 sonunda İstanbul'a dönen Atatürk'ün, görevlendirildiği 16. Kolordu Komutanlığı'nda birliği ile Halep üzerinden Diyarbakır'a geçerek 1916'da Muş ve Bitlis'i Rus işgalinden kurtardığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "2. Ordu Komutanlığı'ndaki görevinden Alman general ile olan anlaşmazlığı sebebiyle istifa ederek 1917 sonunda İstanbul'a döndü. Veliaht Vahdettin'in Almanya seyahatine eşlik ederken kendisini yakından tanıma imkânı buldu. Böbreklerinden rahatsızlandığı için 1918 Mayıs'ında bir müddet Viyana'da tedavi gördü. Sultan Vahdettin'in tahta çıkmasının ardından 1918'in Ağustos'unda 7. Ordu Komutanlığı'na atanarak Nablus'a geçti. Suriye'nin kaybedileceğinin anlaşılması üzerine Halep'e çekildi. Mondros Anlaşması'nın ardından Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı görevine getirildi. İngiliz işgalinin ardından bu ordu dağıtılınca İstanbul'a geri döndü. İstanbul'da saray, hükûmet ve çeşitli ülke temsilcileri ile yaptığı istişareler sonucunda Anadolu'ya geçerek Millî Mücadele'yi başlatmaktan başka çare kalmadığını gördü. Bu amaçla 9. Ordu Kıtaları Müfettişi unvanıyla Samsun'a doğru yola çıktı. Samsun'a ayak bastığı 19 Mayıs sabahından itibaren de şanlı Millî Mücadele süreci başladı."

“NUTUK'TA, CUMHURİYET'İN KURULUŞU İLE BİRLİKTE ORTAYA KONAN ÜÇ HEDEF BELİRTİLİYOR”

Cumhuriyet'in ilanı ile taçlanan Millî Mücadele'nin her safhasının da bu çizginin devamı ve tamamlayıcısı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Her fırsatta önünde poz verdikleri ama içinde ne olduğunu bilmedikleri Nutuk'ta, Cumhuriyet'in kuruluşu ile birlikte ortaya konan üç hedef belirtiliyor. Yurdumuzu dünyanın en mamur ve medeni memleketleri seviyesine çıkartacağız. Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkartacağız. Gazi'nin milletimize işaret ettiği istikamet işte budur. Laf değil, icraat. Millî iradenin üstünlüğü temeli üzerine bina edilen yeni devletimizin, yaşadığımız tüm arayışlara ve badirelere rağmen 2 bin yıllık devlet silsilemizin devamı olduğu da asla unutulmamıştır. Milletimiz, her tökezlemenin ardından devletine daha güçlü şekilde sahip çıkarak Cumhuriyet'imizin ilelebet yaşayacağı gerçeğini dost düşman herkese göstermiştir."

Konuşmasında, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlik hayatı boyunca görev yaptığı yerler ve verdiği mücadeleyle, cumhuriyetle ulaşmak istediği hedeflerin tanıdık geldiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dikkat edilirse Mustafa Kemal Libya'da, Mustafa Kemal Suriye'de, Mustafa Kemal Çanakkale'de, Mustafa Kemal Kafkasya sınırlarımızda, Mustafa Kemal Anadolu'nun her karış toprağında. Hani bize diyorlar ya 'Azerbaycan'da ne işin var, Suriye'de ne işin var, Libya'da ne işin var', hani siz Kemalisttiniz, hani siz Atatürk'ün yolundan gidiyordunuz? Dürüst değiller, değiller. İşte biz, bu millet nerede ne yapılması gerektiğini gayet iyi biliyor ve yapılması gereken, atılması gereken adımı da vakti saati geldiğinde atıyor" diye konuştu.

“TÜRKİYE BUGÜN DE AVRUPA'DA VE DÜNYADA ÖNCÜ BİR DİPLOMATİK MÜCADELE YÜRÜTMEKTEDİR”

Mustafa Kemal Atatürk'ün milletin istiklal ve istikbal mücadelesinin gerektirdiği her yerde bilfiil savaştığını ve mücadele ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bununla kalmamış, gelişmelerin arkasından değil önünden gitmek için Avrupa'yı ve dünyayı yakından takip etmiştir. Şimdi biz Amerika'da, New York'ta Birleşmiş Milletler binasının tam karşısında, çaprazında Türkevi inşa ettik. 'Niçin inşa ettiniz?' diyenler çıkabilir. Ettik ve orada âdeta birilerine de mesajımızı en güzel şekilde verdik. Gazi Mustafa Kemal'in bu serencamı, bugünkü Türkiye'nin de yol haritasıdır. Türkiye bugün de Suriye'dedir, Türkiye bugün de Libya'dadır, Türkiye bugün de Kafkaslar'dadır, Türkiye bugün de Avrupa'da ve dünyada öncü bir diplomatik mücadele yürütmektedir. Eğer bu ülkede Gazi'nin bölgemizi ve dünyayı kucaklayan siyasi, diplomatik, ekonomik, askerî mirasına sahip çıkan birisi varsa o da biziz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peki Atatürk isminin arkasına sığınanlar, Allah aşkına soruyorum, ne yapıyorlar?" ifadesini kullanarak, "Maalesef kendi ülkeleri ve milletleri aleyhine hangi faaliyet varsa onun değirmenine su taşıyan, garip olmanın ötesinde çarpık bir Atatürk istismarcısı kesimle karşı karşıyayız. Düşünün, bizi gidip Avrupa'ya şikâyet edenlerden bir şey olur mu? Batı'nın büyükelçilerine bizi şikâyet edenlerden bir şey olur mu? Mektup yazıp, onlara teslim edenlerden bir şey olur mu?" dedi.

“2053 VİZYONLARINI BİZDEN SONRAKİ NESİLLERE EMANET EDECEĞİZ”

Sadece son günlerde yaşananların bile bu çarpıklığın hangi boyutlara vardığını göstermeye yeterli olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye bunca güvenlik krizi yaşadı, terör örgütleri saldırdı, sınırları kuşatılmaya çalışıldı, ekonomik tuzaklara maruz kaldı. Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu partinin başındaki zatın bunların hiçbiri için yabancı büyükelçilere Türkiye'nin çıkarını korumak adına mektup yazdığını, hatta ima yollu bir cümle kurduğunu görmedik, duymadık. Ama ülkenin en büyük yatırımını engellemek için tamamı yanlış, tamamı yalan ifadelerle kendi iş insanlarımızı tehdit ediyor, yetmiyor yabancılara mektup yazıp Türkiye'ye karşı ittifak çağrısı yapıyor. Şayet inanın Gazi hayatta olsaydı emin olun bunları o partiden sopayla kovalardı. Gerçi bu partinin mevcut yapısı içinde Atatürk, o partinin kapısından içeri sokulur muydu tabii onu da bilmiyoruz. İktidarın hayalini kurmak da bile böylesine küstahlaşan, nobranlaşan, kibirden yanlarına varılmayan, her kesimi tehdit eden, gavurun kılıcını çalmaktan başka iş bilmeyen bu faşist zihniyet, milletimizden hak ettiği dersi mutlaka alacaktır. Biz ise Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda hangi yatırım yapılması gerekiyorsa yapmayı, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı, kiminle mücadele edilmesi gerekiyorsa mücadele etmeyi sürdüreceğiz."

Programın yapıldığı yerin birkaç yıl önce çökme riskiyle karşı karşıya bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, buranın kültür sanat vadisi olarak farklı bir hâle gelmesini istediklerini, bu doğrultuda yeniden inşa, imar yaptıklarını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlarla yetinecek miyiz? Hayır, bunlar sürekli olarak ağırlıklı İstanbul ve Ankara'da bunlar devam edecek. Allah'ın yardımı ve aziz milletimizin desteğiyle ülkemizi 2023 hedeflerine mutlaka ulaştıracak, 2053 vizyonlarını bizden sonraki nesillere emanet edeceğiz" dedi.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla ve rahmetle yâd eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bin yıldır üzerinde yaşadığımız bu toprakların vatanımız olması için canlarını vermek dâhil her türlü fedakârlığı yapan kahramanlarımızı, ülkemize ve milletimize hizmet etmiş herkesi şükranla anıyorum. Tüm şehitlerimize ve gazilerimize Allah'tan rahmet, gazilerimizden halen hayatta olanlara sağlık ve afiyet diliyorum" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu yönetimine de düzenledikleri anma toplantısı için teşekkür etti.

Törende, Türk Tarih Kurumu tarafından 10 Kasım Atatürk'ü Anma etkinlikleri kapsamında Hakkâri Yüksekova'dan Ankara'ya davet edilen 50 lise öğrencisi de yer aldı. CSO ve Devlet Çok Sesli Korusu'nun konser verdiği tören öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk fotoğraflarından oluşan sergiyi gezdi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
sanalbasin.com üyesidir